Gözyaşının çoğu gözlerin üst dış kısmında bulunan ana gözyaşı bezinden salgılanır. Göz yüzeyine yayılan gözyaşı gözü korur, rahat açılıp kapanmasını sağlar ve görmenin kaliteli olması için gereklidir.
Bir kısmı buharlaşan gözyaşı, alt ve üst göz kapaklarımızın iç kısmında yer alan gözyaşı kanalcıklarıyla önce gözyaşı kesesine, buradan da gözyaşı kanalıyla buruna akar. Ağladığımızda burnumuzun akmasının sebebi budur.
Gözyaşı kanalcıklarında veya kanalında tam veya tam olmayan bir tıkanıklık gözde sulanma ve çapaklanma şeklinde bulgu verir. Sulanma soğukta, rüzgarda, gün ışığında veya gribal enfeksiyonlarda artabilir.
Anne karnında gözyaşı kanalının buruna açıldığı yerde ince bir zar vardır. Bu genellikle doğumla beraber açılır. Bebeklerin en az %20’sinde gözde sulanma şikayeti olur fakat %85 ilk 1 yıl içinde açılır.
Tedavide öncelikle yapılması gereken masajdır. Doğru ve düzenli bir masajla %90’ı geçen oranlarda başarı bildiren yayınlar mevcuttur. Sulanmayla beraber çapaklanma da varsa antibiyotikli damlalar verilir. Bir yaşına kadar açılmayan gözyaşı kanalı tıkanıklığında gözyaşı kanalının açılması için sondalama (probing) işlemi gerçekleştirilir.
Yaklaşık 10 dakika süren bu işlemde, gözyaşı kanalı metal bir sonda (prob) yardımıyla mekanik olarak açılmaktadır. Anestezi altında yapılan sondalamada herhangi bir yara izi ya da dikiş olmamaktadır. Kanal tıkanıklığı işlemden sonra gerilemediyse ikinci bir sondalama uygulanabilmektedir.
Göz sulanması olan bebeklerde tek sebep gözyaşı kanalı tıkanıklığı değildir. Konjenital glokom denilen doğumsal göz tansiyonu, kronik konjonktivit, kapak bozuklukları, kornea hastalıkları da göz sulanmasına sebep olabilir. Bu nedenle gözlerinde sulanma ve/veya çapaklanma olan tüm bebekler ayrıntılı göz muayenesinden geçmelidir.
Instagram’da bizi takip etmek için tıklayınız.